have an eye to

  1. (birşeyi) gözünden ayırmamak, gözkulak olmak, dikkat etmek, niyetinde olmak, aklı fikri … de olmak.
    have
    an eye on/to the main chance: (şahsî) çıkarını gözetmek, kârın nereden geleceğini bilmek.
    Since she left the school, she's had an eye to marriage: Okulu terkettiğinden beri aklı fikri evlenmede.
menfaatlerini gözetmek Verb
menfaatlerini gözetmek Verb